Biri Sine- Eğitim mi dedi?

kisa-bir-sinema-egitimi-elestirisidff23f74cf14ef01668e

Geçen gün izlediğim bir filmde ‘’Yok artık, daha neler, bildiğin saçmalamışlar, ben olsam çoktan öldürmüştüm o adamı, helal ama adama stratejik davrandı ve kazandı, vay bea!’’derken buldum kendimi. Filmde adamın uyguladığı stratejiyi çok benimsemiştim. Hatta biz de bu stratejiyi uygulayacak DNA bile yok dedim kendi kendime :)

Sonra, düşündüm bu etkilenmiş ruh halimle. Bir film beni bu kadar etkiliyorsa, bana birçok farklı bakış açısı katıyorsa, ömrümüzün çoğunu geçirdiğimiz iş yaşantımızda neden filmlerden feyz almayalım? Filmlerde; iş yaşantımıza dair nice davranış metodları ve stratejileri  belki de çok da dikkatli izlemediğimiz için gözardı ettik.  İvedilikle, Google’a girip, ders veren filmler, iş yaşantısına yönelik filmler, eğitici filmler diye anahtar kelimeler yazıp araştırmaya koyuldum.  Karşıma ‘’sine-eğitim’’ denen daha önce duymadığım bir kavram çıktı. Nedir bu sine-eğitim diye araştırmaya koyuldum.

Materyalimizin filmler olduğu, iş hayatına dair pekçok konunun güvenli bir şekilde ele alınmasını sağlayan eğitimlerdir sine-eğitimler. Sine-eğitimlerde amaç, sadece belirli bir sahne ya da filmi örnek olarak kullanmak değildir. Katılımcıların seyrederken yaşadıkları deneyimlerin, duyguların, zihinlerinden geçen düşüncelerin, olayları değerlendirme ve baş etme şekillerinin filmdeki olay ve karakterler üzerinden ele alınması gerekir. Bunu yaparken kullanılan yöntemler belli bir psikolojik eğitim ve beceriyi gerektirir, çünkü bu konuda bilgi ve deneyimi olmayan kişiler grubu yönetmekte, yönlendirmekte zorlanacakları gibi, yanlış anlaşılmalara yol açabilir ve asıl amaca ulaşma konusunda malesef başarısız olabilirler. Tabi ki, bu noktada, her eğitimde esas unsur olan hedef kitle, hedef kitlenin yapısı, eğitimin konusu ve süresi ve eğitimle varılmak istenen hedefler iyice saptanmalıdır.

Biz hayatımızı kitaplarla bağdaştırıyoruz  diyenlere sine-eğitimcilerin bir yanıtı var elbette. Filmler hem görsel hem işitsel olarak duyularımıza hitap eder. Daha fazla sayıda ve etkili uyaran hem akılda kalıcılığı arttırır hem de hareket içerdiği için karakterle özdeşleşmeyi kolaylaştırır.

İyi, güzel dediniz de biz zaten izlediğimiz filmler üzerine konuşuyoruz arkadaşlarımızla Miray Hanım , o filmin kritiğini zaten yapıyoruz dediğinizi duyar gibiyim. Film üzerine konuşmak, sine-eğitim değildir.  Filmlerin eğitim içinde kullanımının pekçok yöntemi ve hangi yöntemin uygun olduğunu belirleyen birçok faktör vardır. Kimi zaman filmin tamamının kimi zaman da filmden belirli kesitlerin seyredilerek ele alındığı bu eğitimlerde film belli noktalarda durdurularak konuyla bağlanabilir ya da tamamı seyredilip uygun egzersizlerle değerlendirmesi yapılabilir.

Sözün özü, hangi filmi mi izledim orası sır :)  Sizden isteğim, kendinize 5 dakika ayırıp sorun bakalım kendinize: Ben en çok hangi filmi seviyorum, hangi filmden etkilendim, neden etkilendim? Karakter miydi beni etkileyen yoksa filmin konusu ya da çözümlenmesi mi? Cevaplarınızı beklemekteyim…

MİRAY TOPCU

,

4 Responses to Biri Sine- Eğitim mi dedi?

  1. Miraç Serdar 01/05/2014 at 17:40 #

    Ahmet Şerif İzgören der ki; “Alice Harikalar Diyarı” bir masal değil müthiş bir yönetim kitabıdır. Filmi de var :)
    Ayrıca şunu da söyler; Amerikan filmleri bize daima kazananı gösterir, kazananın hangi marka saat, araba, telefon kullandığını gözümüze sokar, bunları kullanmaya teşvik eder. oysa kazananın haricinde birçok kaybeden vardır, bunları göstermez. Film mutlu sonla biter yatağımıza huzurla gider uyuruz. Ama hayatta kaybedenler olduğunu ve herkesin bir gün mutlaka herhangi bir konuda kaybedeceğini unutmamalıyız der. Buna örnek bir film olarak aklıma gelen “25th Hour”.
    Kazananı anlatan bir filme örnek vermem gerekirse “The Pursuit of Happyness”. Evet happiness değil happyness :)

  2. Miray Topçu 14/05/2014 at 13:38 #

    Miraç Bey yorumunuz için çok teşekkür ederim. The Pursuit of Happyness filminin namını çok duyup,ötelediğim flmler arasındaydı. Hatırlatmanız için çok teşekkür ederim. Ayrıca, neden happines değil de happyness olduğunu filmde izleyip mi göreceğiz yoksa siz küçük bir ipucu verecek misiniz:)

  3. zuhaly yeşilkaya 13/09/2014 at 22:08 #

    Miraycığım yazılarını beğenerek takip ediyorum :)

  4. Miray Topçu 15/09/2014 at 09:44 #

    Zuhalciğim, yazılarımı takip etmene çok sevindim.Ama sadece takip etmek yetmez. Senin de yazılarını,resimlerini ve videolarını bekliyoruz.:)

Bir YorumYazın