Çalışan anne olmak, her daim ikilem içinde yaşamak

Saolsun hükümetimizin de bizler için bu konuya fazlası ile taktığı, yorum yaptığı şu günlerde, bulunduğum durum itibari ile en bilgili ve en çok bir şeyler yazabileceğim bu konuyla blog dünyasına geri dönmek istedim. Bugün itibari ile çalışan annelik tecrübem 1 ay, ama herhalde yine bu sebepten dolayı, yeni ve tecrübesiz olmamdan dolayı yaşadığım duygular, ikilemler gitgeller deniz derya.

çalışan anne 2

Şimdi Allah var, gerçekten sandığımdan çok daha kolay atlatıyorum bu süreci. Ama bunun nedeni gerçekten her şeyin güzel gitmesi mi, yoksa beklentini çok düşürmen mi? diye sorsanız cevabım büyük olasılıkla ikincisi olur. Gerçekten çok kötü olacağımı, oğlumun bensiz huy değiştireceğini, huysuzlaşacağını, hatta hastalanacağını, hatta ve hatta beni tanımayacağını:),ve evet bakıcımı benden daha çok seveceği :) düşünceleri ile işe geri döndüm. Tüm bu düşüncelerden sıyrıldım mı, HAYIR ama en azından psikopat boyutlarını atlattım. Ve çok şükür ki, gelgitlerimle acaba çalışmamalı mıyım noktasına getirebilecek eşik çizgisini geçtim. Çünkü an geliyor ve insan her şeye, bu yaşa gelene kadar oluşturduğu tüm doğrularına gözünü kapatabiliyor. Ne ODTÜ, ne mühendislik, ne mba, ne spk lisansları, katıldığım tüm sertifika programları, ne de kariyer. Hepsi hepsi sıfır olabiliyor, tüm önceliğini kaybedebiliyor. Tek ve tek odak bebek oluyor. Mesela lohusalık dönemim tam ülke seçimlerinin, Işid krizlerinin patladığı dönemi denk gelmesinden biliyorum, o kadar umurumda değildi ki, tek odağım gazlı doğan bebeğimin gaz çıkarması idi. O sırada Allahtan efenin gaz çıkarması ile 3. Dünya savaşının çıkması arasında karar vermek durumunda bırakılmadım, zira sonuç insanlık için pek hayırlı olmayabilirdi. Neyse demek ki o da yaşanılması gereken, atlatılması gereken bir süreçmiş.

çalışan anne

İşe başladığımın ilk haftasında dahi anladım ki, zaten benim işe dönmem gerekiyormuş. 30 yaşına kadar hiç evde oturmamış, her zaman koşturmaca ve yoğunluk içinde yaşamış bir tip olarak evde oturmak gerçekten psikolojiye hiç iyi gelmiyor, sadece kendi psikolojine değil, çevrendekilerin psikolojisine de iyi gelmiyor. :) Ancak o dünyanın içindeyken bunu anlamıyorsun tabi, herkesin seninle aynı önceliklere sahip olmasını bekliyorsun.

Yine bu 6 aylık dönemde oğlumu benim olmadığım bir ortama bırakmanın mümkün olmayacağı düşünesini de tattım, o da gerçekten hiç iyi bir kafa değildi. Kendinden başka hiç kimsenin bebeği senin kadar iyi bakamayacağına inanıyorsun(hoş burası belki doğru). Ama işte ilk haftanın sonunda sen olmadan da işlerin yürüdüğünü görünce, acı mı tatlı mı bilemediğim bir gerçek yüzüne vuruyor. Efeyi yatırırken söylediğim ninninin temposu, söyleyiş hızı, seçilen kelimeler ile kimse benim gibi söyleyemeyeceği için(ses rengim var bir kere :P ) , oğlumun bensiz uyuyamayacağını düşünüyordum, ama o da ne, pek ala uyuyor, meğerse söylediğin o ninni tamamen kendini kandırmacaymış, çocuğun için kendini vazgeçilmez sanma güdüsüymüş. Bunu anladığında da hem tedirgin oluyorsun, hem çok mutlu, hayatını bensiz de devam ettirebiliyor gerçeği hem seni değersizleştiriyor, ama seni aynı zamanda özgürleştiriyor, zincirlerinden kopartıyor. 6 ay boyunca yapışık ikizinle sürdürdüğün hayatını, onla ama zaman zaman tek olarak da yaşayabileceğini fark ediyorsun. Efe dışındaki her şeye kapattığım tüm algılarımı yavaş yavaş tekrar açmaya, efe dışında başka şeylerin olduğunu görmeye başladım. Yine efe dışında keyif aldığın, yapmaktan zevk aldığın şeylerin olduğunu fark ediyorsun. Gerçekten önemli ve güzel bir uyanış olduğunu düşünüyorum. Tabii ki sabah en keyifli ve tatlı halindeyken onu bırakıp gelmek çok zor. Ama canından bir parça da olsa, kendini unutmamak, kendin için de bir şeyler yapmak çok ama çok önemli. Hatta bunu çocuğun için yapmalısın, gerçekten sağlıklı bir psikolojiye sahip bir anne ile sağlıklı bir çocuk büyütebilirsin.

çalışan anne3

Hükümetimiz ile başladım, yine hükümetimiz ile bitireyim. Medyada yer alan kariyer mi, çocuk mu diye bir ayrıma gidilmesine gerek yok, çoğu zaman yorucu olsa da, manevi anlamda hep gelgitler yaşasan da her ikisi pek ala yürütülebiliyor. Daha dur bakalım 1 ayda bu yorum için çok erken diyebilir tecrübeli annelerimiz ama işte ben de an itibari ile  düşüncelerimi paylaştım, düşüncelerimi değiştirme hakkım bende saklı. :)

 

,

No comments yet.

Bir YorumYazın